Derneğimizin Avrupa Birliği Sivil Toplum Destek Programı Üçüncü Dönem Hibe Programı kapsamında yürütülen “Kültürel Mirasın Korunmasında Daha Güçlü Bir Sivil Toplum” projesi kapsamında, logomuz ve kurumsal kimliğimiz 2021 yılında yenilenmiştir. Logomuzu farklı kullanımlarını aşağıdaki bağlantılardan indirebilirsiniz.
Günümüzden 8.000 yıl önce yaşamış olan ilk İzmirlilerin üretmiş oldukları güneşi simgeleyen mühürler, kültürel mirasın korunması için çalışan derneğimizin yeni kurumsal kimliğini yaratma sürecinde bize ilham kaynağı oldu.
İzmir’in bilinen en eski yerleşim yeri olduğu tespit edilen Yeşilova Höyüğü’nde, Kasım 2018 tarihinde, Kazı Başkanı Doç. Dr. Zafer Derin ve ekibinin çalışmaları sırasında ortaya çıkarılan mühür, Anadolu’da bugüne dek bulunmuş en büyük mühürlerden biri.
Neolitik Çağ'da yaşamın izini sürmemize, dönemin günlük hayatı ve yeme alışkanlıklarına dair bilgi veren mühürler, o dönemde ekmek gibi hamurların üzerine basılmak üzere yöneticiler tarafından kullanılmaktaydı.
Geçmişten gelen değerlerimizi geleceğe taşıma hedefimizi simgeleyen logomuz bize tüm çalışmalarımızda ışık tutmaktadır.
7 ışık şuasının yer aldığı mühür, kültürel mirasın korunması için çalışan derneğimizin yeni logosunda yaşayarak, geçmişten aldığımız miraslarımızı geleceğe taşımakta yolumuzu aydınlatıyor.
Derneğimizin logosu yalnızca aşağıdaki şekillerde kullanılmalıdır.
İzmir, 8.500 yıllık tarihiyle oldukça güçlü bir mirası üzerinde taşımaktadır. Tarihi boyunca Hitit, Aiol, İyon, Lidya, Pers, Helen, Roma, Bizans, Aydınoğulları ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapan kent; bu medeniyetlerin kültürel birikimleriyle çok katmanlı ve çok kültürlü bir yapıya kavuşmuştur.
Yeşilova Höyüğü’nün keşfinden önce İzmir’in kuruluş tarihinin günümüzden 5000 yıl önceye kadar geri gittiği düşünülüyordu.
Eski Smyrna Höyüğü, MÖ 3000’den itibaren iskan görmüş, en parlak çağını bir Yunan kolonisi olarak Demir Çağı’nda yaşamış olan bir antik yerleşimdir.
Bayraklı’daki eski yerleşime sığmayan ve Hellenistik Dönem’de yeni lokasyonuna taşınan Smyrna, hızla gelişerek büyük bir ticaret kenti haline dönüşecek, Roma İmparatorluk Çağı’nda ise en parlak dönemine girecektir.
15. yüzyılda Osmanlı egemenliğine girdiğinde küçük bir kasaba büyüklüğünde olan İzmir, 16. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Doğu ürünlerinin Avrupa pazarına ihraç edildiği önemli bir liman kentine dönüşmüştür.
Daha detaylı bilgi almak ve İzmir’in tarihinde bir zaman yolculuğuna çıkmak isterseniz aşağıdaki bağlantıyı tıklayabilirsiniz.